UYUŞTURUCULAR VE UYARICILAR - 4

Тема в разделе "Diğer Kimyasal Maddeler ve Zararları", создана пользователем Last_Ottoman, 15/7/14.

Внимание, вы находитесь на запасном форуме который не работает и не будет работать, он просто для общения на случай если основной не работает.не покупайте тут не у кого! Основной форум Legalizer.info Legalizer.vip Legalizer.cc Legalizer.info Legalizer.vip Legalizer.cc
  1. TS
    Last_Ottoman

    Last_Ottoman Постоянный

    Регистрация:
    27/3/14
    Сообщения:
    42
    Карма:
    173
    Оценки:
    +96/0/-0
    Депозит:
    $500€





    4 ) LYSERGIC ACID DIE[URLTHYLAMID ( LSD ) :
    LSD, kişinin algılama sisteminde değişiklik meydana getiren sert (‘hard’) uyuşturucular grubuna girer. LSD, çavdar mahmuzu ( claviceps purpurea ) genel olarak arpa, buğday, çavdar ve mısır gibi tahıl ürünleri üzerinde asalak olarak yaşayan zehirli mantardır. Bu mantarın dışı koyu mor, içi açıl mor ya da pembe renktedir. Toprakta yetişen beyaz ya da krem renginde olan türleri de vardır. 1938 yılında İsviçre’nin Basel kentinde Sandoz İlaç Firması laboratuarında çalışan Albert Hoffman çavdar mahmuzundan bulunan çeşitli alkaloidlerden sentez yoluyla LSD elde etmiş, bu maddeyle laboratuar araştırmaları ve hayvan deneyleri yapmıştır.

    NASIL KULLANILIR: LSD genellikler ağızdan oral olarak alınır. Elde edilen LSD örneklerinin kuvvetleri doz başı yirmi ile seksen mikro gram arasında değişiklik göstermektedir. Bazen “mikrodot” tyabletler veya “windovsplains” jelatin formlarında bulunsalar da, lSD genellikle “kağıt parça asit” olarak satılmaktadır. Farklı bir şekilde anlatmak gerekirsek, mürekkeple yazı yazıldığında fazla mürekkebi emen kağıt gibi renkli, parlak, çıkartma gibi veya emici kağıt tabakalarında emdirilmiş olarak, renkli tabletler veya emici kağıt şeklinde, su gibi renksiz sıvı ve ince jelatin karaleri şeklinde satılır. LSD’nin sokaktaki veya zamana göre değişik formlarını tanımlamak amacıyla her dozda ve tabakada değişik tasarımlar olduğu görülmüştür.

    ETKİLERİ: LSD’nin tecrübesi genellikle önceden kestirilemez ve doz seviyesine, kullananın duyguları ve içinde bulundukları çevre göre çok değişken olabilir. Efektleri genellikle yarım saat ile 90 dakşka arasında, hazım edildikten sonra başlar ve 12 saate kadar sürebilir. Kullanıcılar sıkça yoğun renkler, bozulmuş şekiller, ölçüler ve eşyaların hareket ettiklerinin görüldüğünü belirtmişleridir. Seslerin bozulması, yer ve zaman algılamadaki değişimlerde belirtilen ortak tecrübelerdir. Hislerdeki algılama bazen sinestezi olarak bilinen, kişinin renkler görmesi ve sesler duyması olan bir fenomen ile karışır. LSD etkisi altında iken yaşanan duygusal tepkiler aşırı pozitif ile aşırı negatif arasında değişebilir. Yani, ne olacağı önceden bilinemez. Bazı zamanlar aynı trip (yolculuk) içerisinde bile olabilir. Bazı kişiler kendilerinin daha fazla farkında olduklarını ve LSD triplerinin dinsel törenlerdeki ve benzeri tecrübelerde yaşanan etkileşmelere benzediğini belirtmişleridir. Vücuttan ayrılma hissi de ortak anlatılan tecrübelerdendir. Fizyolojik olarak yavaşlasa bile algılama ve duygular daha hızlı çalışır. Duygular birbirine karışabilir yada dir duygudan diğerine hızlı geçişler olabilir. Kişi kendi bulunduğu ortamın dışında görebilir. Örnek olarak verirsek; İstanbul’da LSD kullanan bir insan trip anında zihinsel olarak Çin’e gidebilir. Uzaklık, zaman, mekan, ses, ve görüntüde karmaşıklık olmaktadır. LSD etkisinde bir kişi gözlerini kapatıp kendini bir filmin içinde filmin kahramanı olarak bulabilir. Gözlerini açtıktan sonra filmin içinde hala devam ediyormuş, o filmin kahramanı olarak kalabilir. Halüsinasyonlar genellikle geometrik şekillerdedir. Bunların hepsi LSD etkisini göstermeye başlayınca meydana gelir.
    Albert Hoffman’ın 1943 yılında, LSD’nin fizyolojik ve ruhsal etkilerini kendi üzerinde denemiş ve gözlemlerini yazmıştır.

    “19 Nisan 1943 Pazartesi günü saat 16.00’da Lysergic Acid Diethylamide Tartarat’ın %0,5 santimetre küp 0,25 miligram LSD içeren tatsız, yavan sıvıyı içtim. Saat 17.00’da baş dönmesi, endişe, kaygı ve tedirginlik başladı. Görmem bozuldu, düşüncelerim dağıldı, içimden gülmek isteği geliyor, anlamlı konuşmak için büyük çaba sarf ediyorum, görme alanım sanki karşımda, eşyaların biçimi değişiyor, çevremi lunaparklarda olduğu gibi olağan üstü görüyorum. Bir üsre sonra bunların hepsi geçti. Bütün bunları hatırlıyorum, baş dönmesi, görme bozuklukları, çevredeli eşyaların acayip gülünç ve kaba şekilleri...Renkli yüzler belirdi. Belirli bir tedirginlik vardı. Aralıklı olarak başımın, ayaklarımın ve bütün gövedemin ağırlığını duyuyorum, sanki madenle doldurulmuş gibi. Ayaklarda kramplar oluyor... Ellerde soğukluk ve sanki eriyip gidiyormuş gibi bir duygu var. Ağzımda maden tadında bir kuruluk, boğazda sıkışma, korku ve endişe, bilinçte bulanıklık... Bu arada içinde bulunduğun koşullarla gerçek arasında ayırım güçlüğünden doğan bir karışıklık. LSD’yi aldıktan altı saat sonra eski durumuma döndüm. Ancak ufak tefek görme bozuklukları kaldı. Her şey sallanıyor, eşyaların boyutları değişiyor. Sanki onların dalgalanan sudaki yansımasını izliyorum. Üstelik bütün eşyalar hoş olmayan görünümler kazanıyor. Renkler durmadan değişiyor. Yeşil ve mavi renkler üstünlük kazanıyor. Gözlerimi kapayınca fantastik, gerçekdışı biçimler görüyorum. Dikkati çeken bir nokta bütün seslerin gözüme yansıması ve türlü biçimlere dönüşmesi... Her ses, renk bir sanrıya (gerçekte olmayan olguları var gibi algılamak) dönüşüyor. Bunlar renk ve gölge olarak sürekli değişiyor. LSD’yi aldıktan sekiz, on saat sonra şiddetli bir uyku bastırdı. Ertesi gün biraz yorgun kalktım.”Albert Hoffman - 1943


    KULLANIM İŞARETLERİ: Gözlemlenen kısmen hafif etkiler göz bebeklerinin küçülmesi, kalp atışındaki artış, kan basıncının artması ve vücut ısısının artması, terleme, iştah kaybı, uyku, ağız kuruması ve titreme olarak belirtilebilir. Bazı kişiler, LSD’nin etkisi altında iken çok değişken duygusal tepkiler de verebilir. Diğer kişiler ile konuşmada ve ilişkide zorlanmalar görülebilecek diğer etkilerdendir.

    RİSKLERİ: Kromozomlara ve beyinde yol açtığı hasarlar bir çok araştırmaya konu olmuştur. LSD maddesinin esas riskleri çoğunlukla pisikolojiktir. Akut negatif tecrübeler (bad trip – kötü yolculuk) LSD kullanımı ile anılan en belirgin sorundur. Kötü yollculuklar ilk kez kullananlarda olasıdır. Özellikle uygun olmayan mekanlarda doz ayarlaması yanlış yapılarak yaşanır. Hoş olmayan ve korkunç tecrüneler daha çok kullanan kişi zaten tedirgin (örneğin neler olacağı üzerine) veya melankolik ise yaşanmaktadır. Böyle bir kimse paniğe kapılabilir ve paronya yaşar. Özellikle yabancı, yoğun veya karışık ortamlarda tetiklenmesi daha sık görülür. LSD merak edilir ve özenilecek etkisi göz önünde bulundurulduğunda kayıtlara geçen kötü yolculukların sayısı 1960’lı yılların medya konusu olmasıyla büyük oranda artmıştır. Kötü yolculuk tecrübeleri, medyanın ilgisinin 1960’ların sonuna doğru gittikçe azalmasıyla beraber düşmüştür. Diğer yandan 1970 yıllarında LSD kullananların sayısı artmaya devam etmiştir. LSD kullanımı çoğu zaman önceden tahmin edilemeyen ve önemsenmesi gerekn bir çıldırma riskiyle beraber anılmaktadır. Bunun yanında kalıcı beyin yıpranmaları da küçünsenmeyecek risklerdendir. Klinik araştırmalar incelendiğinde, kronik problemsel etkileri, yaşandığı takdirde, çoğunlukla zaten var olan, madde alımından önce de mevcut psikolojik sorunlardan kaynaklanmaktadır. Bir LSD fenomeni “flashback” ( geriye dönüş) halen hafifsenmiyecek kadar kötü sonuçlar yaratmaktadır. Genellikle yaşanan veya korkulan geriye dönüş tecrübeleri çoğunlukla abartılı olsalar da bazı kullanıcılarda görülen “Halüsinasyonların sebep olduğu algılama bozukluğu” üzerine çalışmalar devam etmektedir. Yapılan detaylı araştırmalarda LSD kullanıcılarının şiddetli patlamalara ve garip davranışlara eğilimleri ortaya çıkmıştır. Uçacaklarına inanarak binaların tepelerinden atlayabilirler. Kör olana kadar güneşe bakabilir, gözlerini yuvalarından çıkarabilir ve hatta cinayet işleyebilirler. Ayrıca, 30 gram LSD 300.000 doz için yeterlidir. Bir toplu iğne başı kadar LSD; kullanan şahıs kendisinden geçmesini sağlaması için yeterlidir. Eğer bu miktar biraz fazla alınacak olursa, insanı çıldırıtır. Bunun devamında ise intiharlar ve cinayetler gelmesi kaçınılmazdır.

    SOKAK ADLARI: Asid, trip, eski küpler, 25, zen, nef, nahin, şeker, topalı, cennet mavisi.


    5 ) KETAMINE HYDROCHLORIDE ( KETAMIN ) :
    Ketamin bir “dissosiyatif anestetik” tir ve sert (‘hard’) uyuşturucular grubuna girer. Yani kullananlarda çevrelerinden ya da acılarından bağlantısız veya kopukluk hissi yaratır. Ketamin medikal ihtiyaçlarda kullanılan denetim altında olan bir maddedir. Genellikle veteriner anestezi ihityaçlarında kullanılır. Dağıtımı çok sıkı bir şekilde gözlemlenir ve medikal olmayan kullanım için bulundurmak yasa dışıdır. Özel K denen bu uyuşturucu, çok güçlü halüsinasyonlara yol açar. “Rave” denilen çılgın partilerde Özel K olarak gündeme gelmiştir.

    NASIL KULLANILIR: Ketamin, ocak üstünde ısıtılarak sıvıdan toza dönüştürülüp, burundan çekilir. Eğlence amaçlı kullananlar bazen Ketamini enjekte ederler ya da içerler. Yutulduğunda Ketamin fiziksel tepki olarak uyuşukluk, ağrı kesici, hissizlik ve sanal rahatlama gösterir. Alım şekline göre maddenin efektlerinin hissedilmesi dört ile yirmidört dakika arasındadır. Geçen yirmi yıl içerisinde, Ketamin elektronik müzik çevresine girişiyle güçlü bir uyarıcı olarak maalesef ünü artmıştır.

    ETKİLERİ: Ketamin efektleri alınan doza göre değişir. Küçük dozlarda bir rüyada gibi uçma hissi uyandırır. Kullanıcı çevresinden ve vücudundan uzaklaşma yaşar. Eller ve ayaklar hissizleşir ve etkilenmleri güçleşir. Etkisi altında iken duygular çok çabukça değişebilir. Kullanıcılar kalkıp dans etmeye yönelebilirler, fakat yüksek dozlar hareket etmeyi zorlaştırır. Hareket edememe “K-deliği”nde olmakla ifade edilir. Çok yüksek dozlar kullanıcılarda anestetik etkisi veya bilinç kaybı gösterir. Kullanan yaralansa bile uyanmaz, çünkü vücudunun veya çevresinin farkında değildir. Bazıları yaşadıklarını hatırlamaz.

    KULLANIM İŞARETLERİ: Ketamin almış veya verilmiş bir kişi çok sarhoş bir kişiden daha fazla sakarlaşır (tehlikeli biçimde). Çünkü, kişi uyarılmış ve fiziksel tehlikeler tarafından uzak hisseder. Ketamin kullanıcıları bir an heyecan ve şaşkınlık diğer bir an da tamamen değişik hislere kapılabilir. Konuşmaları kayar, manasız konuşur ve kafası karışmış gibi görünür. Kalp atışlarında bir artma olabilir. Yüksek miktarda ketamin kullananın hiç hareket edememesine neden olur. Yere yığılabilir veya hareketsiz kalabilir. Uyanık fakat tepki gösteremeyecek durumda olabilir. Kusma görülebilen tepkilerdendir.

    RİSKLERİ: Uyuşturucu Kullanımı Uyarı Ağı’nın (Drug Abuse Warning Networ – DAWN) verilerine göre, Amerikalı medikal uzmanlar tarafından belirlenen 1994 ile 1999 yılları arasında Ketamin bağlantılı ölümlerin sayısı 46 olarak raporlanmıştır. “K-deliği”nde veya uçuşta iken yaralanmak çok kolaydır. Bu kazalar ölümcül olabilir. Ketamin pisikolojik gereksinme yaratabilir ve bağımlılıkla sonuçlanır. Sürekli kullanım bilinçte rahatsızlık yaratır ve nevroza ya da diğer sinirsel bozukluklara sebep olabilir. Ketamin”günlük-tecavüz uyuşturucusu” olarak etiketlenmiştir. Çünkü, etkisi altındaki kişi bilinçsiz veya hareketsiz böylece saldırıya karşı savunmasız durumdadır.

    SOKAK ADLARI: K, Special K, vitamin K, Ketalar, Lady K, özel k, “ketalar SV” ve “cat valiums”


    6 ) GAMMA HYDROXYBUTYRATE ( GHB ) :
    GHB ( gama – hidroksibütrat ) merkezi sinir sistemini etkileyen sert (‘hard’) uyuşturucular grubuna giren bir depresanttır. Bu madde genel olarak dans kültürü çevresinde görülür ve bazılarınca Ecstasye bir alternatif olarak kullanırlar. GHB kapsül ya da toz formunda olabilir fakat en yaygın formu küçük şişelerdeki sıvı GHB’dir. GHB, önceleri vücut çalışması yapanlarda kas büyümesini uyarmak için kullanılırken, son yıllarda eğlence partilerinde suistimal edilmeye başlanmıştır. Elektirik panellerini temizlemeye yarayan kimyeviden sentez edilmiş olup, sıvı ve toz halindedir.

    GHB genellikle sıvı olarak tüketilen, renksiz kokusuz, hafif tuzlu tatta bir maddedir. Tipik olarak yaklaşık 10 kullanımlık şişelerde satışa sunuşur. Yarım çay kaşığından bir çay kaşığına kadar değişen dozajı vardır. Çoğu kullanan maddeyi aldıktan 10 dakika ile 1 saat arasında etkisini gösterdiğini ve uçuşun iki ila üç saat sürdüğünü belirtmektedir. GHB ilk olarak uykusuzluk tedavisi ve vücut geliştiricilere fiziksel gücü artırma amaçlı kullanılmıştır. Daha sonra yavaş yavaş eğlence amaçlı kötüye kullanımı artmıştır. GHB oldukça yeni bir maddedir ve genellikle genç “kulüp” toplulukları tarafından tercih edilmektedir.ETKİLERİ: GHB’nin kullanım ertesi etkileri alkole çok benzer. Kullananlar çekinmesiz, rahat ve coşkulu bir hisse kapıldıklarını , müzik ve dansa karşı daha istekli olduklarını belirtmişlerdir. Fakati bununla beraber bulantı, uyuşukluk, hareketsizlik ve ağız kaymasına sebep olabilir.


    KULLANIM İŞARETLERİ: alkole benzer etilerinden dolayı, kullananlar sarhoş gibi görünebilirler. Rahatlamış, daha konuşkan görülebilir ve sanal sosyalleşme gerçekleşir. Dansa olan ilgileri artar ve coşuya kapılırlar. Yüksek dozlarda alındığında baş dönmesi, bulanıklık, anlaşmazlık meydana gelebilir ve kontorl edilemeyen fiziksel hareketlere sebep olabilir.

    RİSKLERİ: GHB denetim altında olmadığından konsantrasyonu çok değişken olabilir ve kullanıcılar her defasında alınan miktarın güvenli olup olmadığını bilemezler. Kullananlar bir saat içerisinde etkilerini göstermediğinde az tükettiklerini düşünerek daha fazla tüketebilirler. Maddenin etki süresi değiştiğinden bu gibi durumlarda aşırı doz riski yüksektir. GHB’den aşırı doza maruz kalan bir kimse bilincini kaybeder (GHB koması) ve tepki gösteremez. Aşırı doz nefes almayı da engelleyebilir ve kusmaya sebep olabliri. GHB bağımlılık yapar ve yoksunluk krizleri vardır. Maddeye aşırı ihtiyaç duyma, artan kalp attışı, yükseklik korkusu, uykusuzkuk, aşırı sayıklama ve rahatsızlık ortaya çıkan durumlardır. Bu bulgular yaklaşık iki hafta veya daha fazla sürebilir. GHB “tecavüz uyuşturucusu” olarak adlandırılmaya başlanmıştır. Çünkü, bu madde kişiyi bilinçsiz veya hareket edemez bir hale sokabilir. GHB gibi sıvı maddeler fark edilmeden içki içerisine karıştırılabidiklerinden, içkinizi başı boş ve yabancıların bulundukları ortamlarda bırakmamalısınız. Örneğin, cola içmek istediğinizde garson colanızı açmadan getirsin, böylece kendi güvenliğinizi kolayca almış olursunuz. GHB’nin getirdiği riskleri azaltmak amacıyla madde alkol ve diğer depresantlarla karıştırılmamalıdır.

    SOKAK ADLARI: G, sıvı ecstasy, GHB, sıvı X, sıvı E.
     
    • Мне нравится Мне нравится x 2